Sultan 2. Abdülhamid’in torunları tarafından 15 yıl önce başlatılan ve büyük yankı uyandıran veraset ilamı davası, İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Galatasaray Adası, Veliefendi Çayırı ve Kabataş Meydanı gibi değerli taşınmazların da bulunduğu miras için hak talep eden 71 kişinin, Osmanlı padişahının mirasçısı olduğu resmi olarak kabul edildi. Ancak mahkeme, gayrimenkullerin mirasçılara devrine ilişkin bir karar vermedi. Bu durum, mirasçıların yeni hukuki süreçlere başvurmasının önünü açarken, dava kamuoyunda geniş tartışmalara yol açtı.
Davanın Arka Planı
Sultan 2. Abdülhamid’in torunları, 2010 yılında, dedelerine ait olduğu iddia edilen çok sayıda taşınmazın mirasçılar arasında paylaştırılması talebiyle İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Miras listesinde, İstanbul’un en değerli bölgelerinden Galatasaray Adası, Veliefendi Çayırı, Kabataş Meydanı, Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan ve Galata’da değirmen arsası gibi dikkat çekici gayrimenkuller yer alıyordu. Ancak, 1924 yılında çıkarılan “Hilafetin Kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanı’nın Türkiye Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun”, padişah mallarıyla ilgili talepleri kısıtlayan bir engel olarak öne çıktı. Bu yasa, mirasçıların taleplerini hukuki açıdan karmaşık hale getirdi.
15 Yıllık Hukuki Mücadele
Dava, 15 yıl boyunca devam eden uzun ve çetrefilli bir hukuki süreçle Türkiye gündeminde yer aldı. İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, mirasçıların kimliklerini ve hak sahipliğini belirlemek için detaylı incelemeler yaptı. Nüfus kayıtları, aile bağları ve diğer resmi belgeler titizlikle değerlendirildi. Miras hukukçusu Avukat Dilek Yüksel, veraset ilamı davalarının yalnızca mirasçıların tespitine yönelik olduğunu, gayrimenkullerin devri gibi kararların bu tür davalarda alınamayacağını belirtti. Mahkeme, 71 kişinin Sultan 2. Abdülhamid’in mirasçısı olduğuna hükmetti, ancak taşınmazların devri konusunda herhangi bir yetki vermedi.
Mahkeme Kararının Anlamı
Mahkemenin kararı, mirasçıların Sultan 2. Abdülhamid’in soyundan geldiğini resmi olarak tescil etse de, gayrimenkullerin mirasçılara devri için yeterli olmadı. Veraset ilamı, mirasçıların kim olduğunu ve miras paylarını belirleyen bir belge olsa da, taşınmazların devri için ayrı bir hukuki süreç gerekiyor. 1924 yasası, bu tür taleplerin önünde önemli bir engel oluşturuyor. Uzmanlar, mirasçıların tapu iptali, tescil davaları veya ortaklığın giderilmesi gibi farklı hukuki yollara başvurabileceğini ifade ediyor.
Mirasçıların Gelecek Adımları
Mahkeme kararının ardından, mirasçıların yeni hukuki süreçler başlatması bekleniyor. Galatasaray Adası ve Veliefendi Çayırı gibi taşınmazlar, hem maddi hem de sembolik değeri yüksek bölgeler olduğu için, bu süreçlerin kamuoyunda yankı uyandırması öngörülüyor. Mirasçıların, taşınmazların devri için asliye hukuk mahkemelerine veya tapu sicil müdürlüklerine başvurabileceği belirtiliyor. Ancak, sürecin ne kadar süreceği ve nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor.
News
