İstanbul, 13 Mayıs 2025 sabahı Marmara Denizi’nde meydana gelen 3,8 büyüklüğündeki depremle güne başladı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından açıklanan verilere göre, merkez üssü Büyükçekmece açıklarında olan sarsıntı, saat 07.18’de gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 4,1 olarak duyurdu. Deprem, megakentin bazı ilçelerinde kısa süreli paniğe yol açarken, uzmanlar artçı sarsıntıların devam edebileceği konusunda uyarılarda bulundu. 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede sismik hareketlilik sürüyor. İşte depreme ilişkin tüm detaylar…
Depremin Özellikleri ve Merkez Üssü
AFAD’ın resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, deprem Marmara Denizi’nde, Büyükçekmece açıklarında, yerin 6,84 kilometre derinliğinde meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ise sarsıntının derinliğini 13,6 kilometre olarak ölçtü. Depremin büyüklüğü konusunda iki kurum arasında küçük bir fark olsa da, sarsıntının yüzeyde hissedilir düzeyde olduğu belirtildi. İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki ilçeler başta olmak üzere, Avcılar, Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece gibi bölgelerde deprem net bir şekilde hissedildi. Tekirdağ ve Yalova gibi komşu illerde de hafif sarsıntılar rapor edildi. Depremin kısa süreli olmasına rağmen, özellikle yüksek katlı binalarda yaşayan vatandaşlar arasında paniğe neden olduğu gözlemlendi.
Artçı Sarsıntılar ve 23 Nisan Depreminin Etkisi
Marmara Denizi, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın etkisi altında bulunan ve sismik açıdan aktif bir bölge olarak biliniyor. 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, bölgede geniş çapta hissedilmiş ve 359 kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Bu depremin ardından 450’den fazla artçı sarsıntı kaydedilmiş, en büyüğü 5,9 büyüklüğünde olmuştu. AFAD, 24 Nisan’da yaptığı açıklamada, artçı sarsıntıların sönümlenme sürecine girdiğini ve zamanla azalacağını belirtse de, 13 Mayıs’taki 3,8’lik deprem, sismik hareketliliğin devam ettiğini gösterdi. Uzmanlar, bu tür orta büyüklükteki sarsıntıların, fay hattındaki gerilimin bir göstergesi olabileceğini ifade ediyor.
Uzmanlardan Açıklamalar ve Uyarılar
Depremin ardından uzmanlar, vatandaşları sakin olmaya ve resmi kaynaklardan gelen bilgilere güvenmeye çağırdı. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu büyüklükte bir deprem kaygılanacak bir durum yaratmaz, ancak Marmara Bölgesi’nde deprem riski her zaman mevcut. Vatandaşlarımız hazırlıklı olmalı” dedi. Alman sismolog Marco Bohnhoff ise daha önce yaptığı bir açıklamada, Marmara Denizi’ndeki sismik hareketliliğin iki olasılığı işaret ettiğini belirtmişti: “Ya bu depremler ana şok niteliğinde ya da daha büyük bir depremin habercisi olabilir.” Bu açıklamalar, vatandaşlar arasında hem endişe hem de hazırlık bilincini artırdı. AFAD, deprem sonrası herhangi bir can kaybı veya ciddi hasar bildirimi olmadığını, ancak saha tarama çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.
News
