İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik 20 Ocak’taki panel konuşmasında kullandığı ifadeler nedeniyle açılan davanın ilk duruşması, 11 Nisan 2025’te Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan 2 No’lu duruşma salonunda gerçekleşti. İstanbul Adliyesi’ndeki 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması üzerine Silivri’ye taşınan duruşmaya, Gürlek’in avukatı, İmamoğlu’nun avukatları, eşi Dilek İmamoğlu ve CHP’den çok sayıda milletvekili ile belediye başkanı katıldı. İmamoğlu’nun başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunması, duruşmaya ilgiyi artırırken, salon çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
İddianame ve Suçlamalar: 7 Yıl 4 Ay Hapis Talebi
İddianamede, İmamoğlu’nun Gürlek’e yönelik sözlerinin “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarını oluşturduğu öne sürülüyor. Savcılık, İmamoğlu’nun 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını ve siyasi yasak getirilmesini talep ediyor. Suçlamalar, İmamoğlu’nun panelde Gürlek’i hedef alarak söylediği, “Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız” gibi ifadelerine dayanıyor. İddianame, bu sözlerin Gürlek ve ailesini tehdit ettiğini ve kamu görevlisini küçük düşürmeyi amaçladığını savunuyor.
İmamoğlu’nun Savunması “Bu İfade Özgürlüğü”
Duruşmada savunma yapan İmamoğlu, suçlamaları sert bir dille reddetti. Konuşmasında duygusal ve kararlı bir üslup benimseyen İmamoğlu, “Tehditmiş. Ben kimi tehdit etmişim? Böyle bir şey olur mu? Alenen hakaret, bu nasıl alenen hakaret?
Bu ifade özgürlüğü” diyerek iddianameyi eleştirdi. Paneldeki sözlerinin tehdit değil, eleştiri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Başsavcılık’tan randevu talebinin haftalarca yanıtsız kaldığını belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaların siyasi bir kumpasın parçası olduğunu savunan İmamoğlu, “Yüce Türk yargısına kendimi emanet ediyorum” diyerek mahkemeye güvenini ifade etti.
“Üç Kez Seçim Kazandım, Bu Yüzden Buradayım”
İmamoğlu, duruşmada neden yargılandığına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Birisinin ‘Aşkım İstanbul’ dediği, ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ dediği, kendisini sahibi zannettiği İstanbul’da üç kez seçim kazanmış biri olduğum için buradayım” sözleriyle, siyasi başarılarının hedef alınmasının altında yatan nedeni ima etti. İstanbul’u daha yaşanabilir kılmak için çalıştığını, liyakati kurumlara yerleştirdiğini ve halkın refahı için projeler ürettiğini belirten İmamoğlu, “On binlerce insanın yemek yiyebilmesi, çocukların kreşe gidebilmesi, metro kullanabilmesi için uğraştığım için buradayım” dedi. Bu sözler, salondaki CHP’lilerden alkış aldı.
Ergenekon Kumpasıyla Benzetme “Kaygılarım Doğru Çıktı”
İmamoğlu, konuşmasında geçmişte Silivri’de görülen Ergenekon davalarına atıfta bulundu. “O günlerde de siyasi duyarlılığım beni buralara taşımıştı. İnsanların, ailelerin nasıl üzüntüler içinde olduğuna şahitlik etmiştim” diyen İmamoğlu, 20 Ocak’taki panel konuşmasından sonra jet hızıyla soruşturma açılmasını, kendisini Silivri’ye getiren sürecin bir kumpas olduğunu savundu. “20 Ocak’ta konuşmamla başlayan sürecin, suçlamaların altında yatan duygunun beni Silivri’ye taşıması, kaygılarımın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir” ifadeleri, savunmasının en dikkat çekici noktalarından biri oldu.
Duruşmanın Seyri ve Ara Karar
Mahkeme, Gürlek’in avukatının dosyaya katılma talebini “tehdit” ve “hakaret” suçları için kabul ederken, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçundan reddetti. İmamoğlu’nun avukatları, duruşmanın Silivri’ye alınmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savunsa da bu itiraz reddedildi. Mahkeme, duruşmayı 16 Haziran 2025’e erteledi. İmamoğlu’nun savunması sırasında çekilen fotoğrafın medyaya servis edilmesi ise kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
News
